Deniz Ekosistemleri

Türkiye, birbirinden farklı özelliğe sahip denizlerinin ve kıyılarının oluşturduğu yaşam ortamlarında birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. Deniz ekosistemleri sahip olduğu biyolojik çeşitlilik, ekosistem işlevleri ve hizmetleri ile çevresel, sosyal ve ekonomik birçok değer ve fayda sağlıyor. Deniz ekosistemleri ve barındırdığı denizel biyolojik çeşitliliğin korunması için deniz koruma alanları büyük önem taşıyor.

Denizel Biyolojik Çeşitlilik
Deniz Ekosistemlerinin Faydaları
Deniz Koruma Alanları

Türkiye’nin Denizel Biyolojik Çeşitliliği

DENİZLERİMİZ: Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin Karadeniz, Marmara, Ege ve Doğu Akdeniz olmak üzere dört farklı denize kıyısı vardır. Birbirinden farklı özelliğe sahip denizleri ve kıyıları zengin bir denizel biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Bu denizlerin ve kıyıların oluşturduğu yaşam alanları omurgasız, omurgalı ve bitkiler olmak üzere birçok denizel canlıya ev sahipliği yapar.

Akdeniz’den Karadeniz’e doğru denizel canlı türü sayısı giderek azalır. Denizler arasında Akdeniz, en yüksek tuzluluk ve sıcaklık oranına sahiptir. Akdeniz’deki yerli türlerin yanında Atlantik ve Hint-Pasifik kökenli türler de bulunur. Ege Denizi, kıyıda birçok körfez, koy, yarımada ve burun ile farklı yaşam alanlarını barındırır. Ege Denizi ve adaları, deniz çayırları ve yosunların (Posidonia oceanica ve Cystoseira türleri) baskın olduğu mikro-habitatlara ev sahipliği yapar. Marmara Denizi, Akdeniz ile Karadeniz’in karıştığı bir iç deniz özelliği taşır ve hem Akdeniz hem de Karadeniz’e özgü canlıları barındırır. Ayrıca, Akdeniz ve Karadeniz kökenli türler için bariyer ve biyolojik koridor görevi görür. Tuzluluk oranı daha düşük olan Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’de yaşayan tür sayısının yalnızca %20’sini barındırır. Öte yandan Karadeniz’de, hem biyolojik çeşitlilik hem de ekonomik değer açısından önemli balık türleri bulunur.

Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’nin deniz ve kıyılarında yaklaşık 5000 bitki ve hayvan türü yaşıyor.

BALIKLAR: Türkiye sularında olmak üzere Akdeniz’de 388, Ege Denizi’nde 389, Marmara Denizi’nde 249 ve Karadeniz’de 151 balık türü bulunuyor. Tespit edilen 472 deniz balığı türünün %50’si çeşitli tehditler nedeniyle azalma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.

DENİZ MEMELİLERİ: Türkiye sularında deniz memelilerinden Akdeniz foku (Monachus monachus), yunuslardan Tırtak (Delphinus delphis), Afalina (Turiops truncates), Mutur (Phococena phocoena), Çizgili yunus (Stenella coeruleolaba), Yuvarlakbaşlı yunus (Grampus griseus), Yalancı katilbalina (Pseudorca crassidens), Siyah yunus (Globicephala melas), balinalardan Gagalı balina (Ziphius cavirostris), Uzun balina (Balaenoptera physalus), İspermeçet balinası veya kaşalot (Physeter macrocephalus) yaşıyor.

ÖNEMLİ TÜRLER VE NESLİ TEHDİT ALTINDAKİLER: Denizel yaşam alanlarını içeren adalar, kıyı kumulları, deniz mağaraları, kıyısal lagünler birçok önemli türe ve aynı zamanda nesli tehdit altında olan bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapar. Akdeniz ve Güney Ege’deki kıyı kumul ve kumsalları nesli tehdit altındaki deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ve yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) üreme alanlarını barındırır. Ege ve Akdeniz kıyılarındaki adalar özellikle deniz kuşları için önemli yaşam ve üreme ortamı sağlar. Örneğin, bu alanlarda yaşayan ada martısı (Larus audouinii) ve ada doğanı (Falco eleonorae) önemli türlerdendir. Adalar ve deniz mağaraları nesli tehdit altında olan deniz memelilerinden Akdeniz foku (Monachus monachus) için barınma ve üreme ortamı sağlar.

TEHDİTLER: Türkiye’nin denizel biyolojik çeşitliliği, deniz ekosistemlerinin ve yaşam alanlarının tahribatı ve denizel kaynakların aşırı kullanımı başta olmak üzere tehdit altındadır.

  • Habitat kaybı ve bozulması
  • Yabancı türler
  • Aşırı kullanım (Avcılık, trol balıkçılığı, hayalet balıkçılık)
  • Akuakültür (Su ürünleri yetiştiriciliği)
  • Kirlilik (Karasal kökenli kirlilik vb)
  • Sedimantasyon (Çökelme)
  • İklim değişikliği (Karadeniz Akdenizleşiyor, aşırı ısınma vb)
  • Hidrolojinin değişimi
  • Hava kirliliği
  • Deniz dibinin taranması
  • İnsan aktiviteleri
  • Kıyı erozyonu sayılabilir

Deniz Ekosistemlerinin Sağladığı Faydalar

Doğa ve doğanın insanlara sağladığı faydalar insan varlığı ve refahı için vazgeçilmez. Bu faydalar, gıda güvenliğimizin, sağlığımızın ve yaşam kalitemizin, geçim kaynaklarımızın ve ekonominin temelini oluşturuyor. Doğal ekosistemlerin insanlara sağladığı bu faydalar yaygın olarak ekosistem hizmetleri olarak adlandırılıyor.

Ekosistem hizmetleri, Binyıl Ekosistem Değerlendirmesine göre tedarik, destekleyici, düzenleyici, kültürel hizmetler olarak tanımlanıyor. IPBES tarafından ‘Ekosistem Hizmetleri’nin yerine daha kapsayıcı bir anlayışla insanlar ve doğa arasındaki ilişki ve etkileşimi anlamayı sağlayan “Doğanın İnsana olan Katkıları (Nature’s Contributions to People)” kullanılmaya başlandı.

Deniz ekosistemleri sahip olduğu biyolojik çeşitlilik, ekosistem işlevleri ve hizmetleri ile çevresel, sosyal ve ekonomik birçok değer ve fayda sunuyor. Bunlardan bazıları;

  • Deniz canlıları besin, enerji, doğrudan ve işleyerek kullanılan materyaller, tıbbi ve genetik kaynaklar sunar
  • Balık stoklarını koruyarak sağlıklı ve güvenli gıda sunar
  • Deniz canlılarına yaşam alanları oluşturur ve muhafaza eder
  • Denizin akciğerleri olarak bilinen deniz çayırları ormanlardan 5 kat daha fazla karbonu tutarak ve depolayarak iklimi düzenler
  • Deniz çayırları, deniz suyu hareketinin etkilerini sınırlayarak, denizdeki sedimanı tutarak ve kıyılarda biriken ölü yaprakları ve kökleri sayesinde dalgaların enerjisini azaltarak kıyı erozyonunu kontrol eder
  • Deniz canlıları atık su içindeki besin tuzları kullanarak doğal bir arıtma sunar
  • Balıkçılık, deniz turizmi, rekreasyon faaliyetlerini destekler ve geçim kaynaklarına katkı sağlar
  • Denizler ve insanlar arasında doğa gözlemi, yüzme, dalış, stres azaltma gibi fiziksel ve psikolojik etkileşimler; ilham, öğrenme, aidiyet, sanat, kültürel miras gibi entellektüel ve temsili etkileşimler sunarak insan sağlığına ve hayat kalitesine katkı sağlar.
Bilim ve Teknik
Haziran 2019
IPBES Global Assessment May 2019

Deniz Koruma Alanları (Önemli Denizel Biyolojik Çeşitlilik Alanları)

Türkiye, Türk Boğazlar Sistemi (İstanbul ve Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi) dahil, adalar hariç yaklaşık 8.592 km kıyı uzunluğuna sahiptir. Türkiye’de deniz koruma alanları mevzuatta tanımlanmamak ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere farklı bakanlıklar tarafından farklı korunan alan statüleri altında korunuyor. Türkiye’nin 2.083 km km’lik kıyı şeridi koruma altındadır (%24). Korunan deniz alanları ise 1.495.513 hektardır.

Deniz Koruma Alanı Nedir? Deniz Koruma Alanları farklı amaçlarla tesis edilebilir, farklı tipte, farklı büyüklükte olabilir ve farklı şekillerde yönetilebilir. Bu nedenle, birçok farklı DKA tanımı mevcuttur. En basit tanımıyla, bir Deniz Koruma Alanı; belli bir deniz alanının belirgin bir insan etkisinden korunması ve doğal, tarihi ve kültürel özelliklerinin muhafaza edilmesidir. Bu koruma yasalar ve genellikle de yerel halkın, çıkar gruplarının destek ve katılımıyla sağlanır.

Deniz Koruma Alanlarına neden ihtiyacımız var? Deniz koruma alanı, sağlıklı denizlerin, türlerin ve yaşam alanlarının göstergesidir. İyi tasarlanan ve iyi yönetilen deniz koruma alanları sundukları doğal kaynakların korunması ile burada yaşayanların sosyal, kültürel ve ekonomik refahına katkı sağlar.

X